Bugün Türkiyede ne kadar çarpık bir eğitimin olduğunu çok daha iyi görüyoruz hatta görmemekle kalmıyor bizatihi yaşıyoruz. Eğer bir ülkede eğitim eğitim olmaktan çıkıp parasal hale gelmişse o ülkenin gelecek nesillerinden birşey beklenemez. Dersaneler ülkemizdeki eğitim yetersizliliği sonucu oluşmuş parasal sermayeye dönüşmüş kurumlar haline gelmiştir. Bu durum özellikle doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerimizde kendini daha çok gösteriyor. Güneydoğudaki gençlerin bölgede geçim kaynağı olmamakla birlikte , geleceğe dair birikintisi yok. Okumaktan başka çaresi olmayan bu gençler bölgeye kene gibi yapışmış sözde eğitim severlerin kurduğu dersane ve özel okullara gitmek zorunda kalıyor. Bunu bilen sermaye grupları dersane ve özel okulların ücretlerini haddinden fazla yükseltiyor. Kıt kanaat geçinen babaların ise sırf çocukları kendisi gibi olmasın diye daha iyi bir yaşam koşuluna sahip olsun diye boğazındaki lokmadan kesip bu sermaye grupların kurduğu okullara mecburi kayıt yaptırmak zorunda kalıyor. Bugün dersanelerin kaldırılacağı yönünde kanuni düzenlemenin gündeme geldiği bu zamanlarda bu sermaye grupları oldukça rahatsız olduğunu ve bunu basın yayın organları yoluyla üzerini örterek hükümete karşı karalama kampanyası yürüttüğünü görüyoruz. Bu sermaye gruplarını kaldırmanın tek yolu MEB in eğitim sisteminde köklü bir değişiklik yapılmasıdır. çünkü bu gruplar artık üniversiteleride hedef almış durumda. Çünkü iyi eğitim almayan gençler bu sermaye gruplarını kurduğu özel üniversitelere gidip çuval dolusu para ödemek zorunda kalıyor. Dersanelerde verilen eğitim ve kaynaklar devlet okullarına verilmedikçe bu sermaye gruplarını yok edemezsiniz. Yani anlayacağınız işter nurlu olun ister nursuz olsun kimse parasını kaybetmek istemez kimse paraya hayır demez.


bll ylcn72

(uludağ sözlük köşe yazarı)/ 13 EKiM 2013

Yıllardır ortadoğuda süren kanlı savaşlardan birine daha giriyoruz. ne ilginçki müslümanların müslümanı öldürmesi israilin müslümanı öldürmesinden 60 kat fazlaymış. Buda gösteriyorki bizm ne kadar islamdan uzaklaştığımızı, bizim ne kadar barbarlaştığımızı gösteriyor. Muhtemelen yarın gece itibariyle ABD, iNGiLTERE, FRANSA ve diğer ittifak devletler suriyeye saldıracak. türkiyede sınır ötesi tezkere çıkartıp savaşa dahil olacaktır. yıllardır suriyeyi vurun diyen türkiyenin savaşa girmemesi saçmalık olur. keza d.bakır ve adana üslerindeki savaş uçağı takviyesinin yapılması yine israil basınında türkiyenin aylardan beridir askerlerini suriye savaşı için eğittiği iddiaları türkiyenin savaşa gireceğinin sinyalidir. ve ben şunu da ifade etmek isterimki benim askerimin canı esadın koltuğundan daha kıymetlidir. hazır şehid cenazelerinin gelmediği bir dönemde tekrar şehid cenazesi istemiyoruz.

çocukları kimyasal silah ile öldüren zat diktatör değilse ben diktatörüm.

Yıllardır suriye de zulüm yapan müslüman kanı döken esadın sonunun geldiğini görüyoruz. yıllardır kimyasal silah kullanmasına rağmen bunu görmezden gelen batılı güçler nihayet bunu görmeye başladılar.tahminim 1 hafta içinde amerika akdenize konuşlandırdığı gemilerle füze saldırısı yapacak ingilterede kktc ye sevk ettiği uçakları ile suriyeye hava operasyonu düzenleyecek. Tabi abd suriyenin olası müdahalesine karşı esadın hava sahasını çökertecek.böylece bir diktatör daha tarihe gömülecek. ne demişler dinsizin hakkından imansız gelir.

Muğla'nın Bodrum ilçesinde bir mahallede imam ezan okudu diye imama saldıran, hakaret eden sözüm ona kadınlar! kimin torunları olduğunu unutmuş, insani, vicdani, ahlaki terbiyeden yoksun bu küçük ve dar fikirli beyinler utanmadan imamı darpediyor. Ama kadına yönelik şiddet, hayvan hakları değince bu dar fikirliler kendilerine biçilmiş rolü oynamaktanda kendilerini alıkoyamıyorlar.Ecdadımız maalesef EGE bölgesini fethedememiştir. Yunan torunları gibi davranan bu kadınlar bar sesinden, sahilde sevişen insanlardan neden rahatsız olmuyor? Madem çevre duyarlılığınız var neden bar sesini kısmadınız? Aynı ideolojinin mensubu olanlar Gezi parkında da camiye saldırıp sözde çevre duyarlılığı için ayaklanmamışlarmıydı!istiklal şairimiz üstad mehmet akifin dizlerini geçmeden edemeyeceğim ' Bu ezanlarki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli' diyerek bunlara ders vermedi mi? Dar fikirliler unutmasınlarki bu toprakları başı açık, mini etekli , camiye saldıran kokona kadınlar değil; baş örtülü, camiyi evi gibi gören annelerimiz, Allah Allah diyen annelerimiz, teyzelerimiz kurtarmıştır.


E.BiLAL YALÇIN /25 AĞUSTOS 2013 PAZAR

( ULUDAĞ SÖZLÜK KÖŞE YAZARI)

türkiyede kargaşa çıkarmak isteyen milliyetçi gençlerin damarına basmak için yapılan planlı bir saldırıdır. Bu ülkede ergenekon olduğu sürece dış güçler olduğu sürece geziciler olduğu sürece olur böyle şeyler. Kınıyorum.

Ağlamak tıpkı gülmek gibi insani bir eylemdir. insan niye ağlar? ben niye ağlarım? ali,mehmet niye ağlar? Başbakan niye ağlar? toplumumuz yapısı gereği çok duygusal bir millettir. bugün yaşadığımız coğrafyaya baktığımızda , yaşanan zulümlere baktığımızda ağlamamak elde değildir. Başbakan ağlıyor diye eleştirenler acaba nasıl bir başbakan profili görmek istiyor? Yıllarca türkiyeyi demir yumrukla yönetmiş, milletin ensesine tokat vurmuş, katı başbakanlar mı istiyor? Mısırda , suriyede yaşanan zülme karşı ağlamak aslında zülme baş kaldırmak demektir. Bugün başbakan ağladı diye tepki gösterenler dikdatör ideolojinin bilinçaltındaki tezahürüdür.

Bugün islami, insani, vicdani, ahlaki olarak değerlendirmeye aldığımızda sadece doğu türkistan demek veyahut sadece mısır sadece suriye demek doğru değildir. Müslümanın hatta müslümalıktan öte insanlık duygusunu yitirmemiş aklı selim sahipleri meselelere, acılara, gözyaşına tüm benliğiyle kucak açmak zorundadır. mısırı görüp suriyeyi görmemek, suriyeyi görüp doğu türkistamnı görmemek insancıl değildir. Bugün milliyetçi kardeşlerim biz araplara üzülüyoruz acılarını paylaşıyoruzda neden araplar bizim için üzülmüyor? şeklinde kendilerince haklı bir soruyu sorup 'türkün türkten başka dostu yoktur' şeklinde bir teze ulaşıyorlar. Tabi bende şu soruyu sormadan kendimi alıkoyamıyorum. Peki arapları bir kenara bırakın. Türki devletlerden kaçı KKTC yi tanıdı? Kardeş azerbaycan diyoruz neden resmi olarak KKTC yi tanımıyor? türkistan, kazakistan nerede? 16 türk devleti nerde? ama baktığınızda KKTC yi tanıyan libya, pakistan gibi arap ülkeler var. Bizde oda yok.

her şeyin bir güzelliği vardır ağaç yaprak ve kabuklarıyla toprak üzerini örten yeşillikleriye kadın örtüsüyle güzeldir.

Suda ölümde var. nerde olursan ol adam gibi seveceksen nerde olamını bir mühimi yok. yeterki sev.

Dağlarda kar olmak istemem. ÇÜNKÜ elbet bir güneş çıkar ve ben eririm. hayatta bu aslında verdiğimiz mücadele erimemek değil mi?

Bugün çogunluk elimizde olabilir ama istatistiklere baktığımızda önümüzdeki 30 yıl içinde türkiyenin genç nufüsu düşecektir. Sayın başbakan 3 çocuk değince alınanlar olabilir. Siyasal ideolojiniz gereği eleştiriyor olabilirsiniz. Bu sizn en doğal hakkınız. Ama söz konusu ülke menfaati oluna oturup düşünmek gerek. Keza ilerde genç nüfusun azalması demek türkiyenin güçsüzleşmesi zayıflaması demektir. Bakınız beyler bayanlar geçmişinize bakın yaşlı türkiye demek HASTA ADAM demektir. Siz iyi bilirsiniz HASTA osmanlının sonunu.

bırakın portekizi. anadolu kızları daha güzel. Kadın arıyorsanız fazla uzağa gitmeye gerek yok.

bunalmış toplum paranoyasının tezahürü. Toplumumuz aşırı baskıdan ve stresli gündemden dolayı bu tür psikolojik bozukluklar yaşayabilir.işte bizler islam ve aile terbiyesi ile büyüseydik bütün bunlar olmayacaktı.

Doğal yiyeceklerden her zaman daha fazla tat alınır. Biz eskiden yazın köye giderdik tarlada daha yeni olmuş domatesi alır tandır ekmeği ile yerdik onunla menemen olsun türlü olsun yapar yerdik. Ama şimdi hormonlu domatesler çıkalı gdo lu yiyecekler çıkalı eskisi gibi tat alamıyoruz.

Milli takımımız bana sorarsanız tekrar eski ruhu yakalayamaz. Dünya şampiyonası olsada artık o 2002 2003 yıllarında izlediğimiz her dakikasında her saniyesinde tat aldığımız skor dönemlere dönemez. Çünkü biz değiştik. Nasılki bayramlar o eski bayramlar değilse buda o mesele.

Mısır meselesi milli bir mesele olarak algılanmalıdır. Türkiye neden bu kadar çok mısır ile ilgileniyor şeklindeki akla ziyan eleştiriler tarihi bilmemekten kaynaklanıyor. Eğer tarihle en ufak içli dişlı olan kimseler şunu diyecektir: Biz 1000 yıldır bu topraklardayız ve yönetiyoruz! daha dün ülke olmuş olanlar ortadoğuda söz sahibi oluyorken neden biz olmayalım? şeklinde cevap verirler. Keza mısır ve suriye daha 90 yıl önce türkiye topraklarıydı!topraklarımıza sınır koyabilirler ama gönlümüze sınır koyabilirler mi? acaba.